Son haftalarda ilgimizi çeken 5 kitap
Eylül Naz Baklacı
27 Nisan 2025

Hafta sonu, yoğun gündemin ağırlığından sıyrılıp kendimize zaman ayırmak için en doğru anlardan biri. Hele ki kitapların büyülü dünyasında kaybolmak, yeni çıkan eserleri keşfetmek ve raflarda sessizce okurunu bekleyen hikâyeleri aralamak için. Kitapçılarda dolaşıp hem çok satanlara göz atmak hem de zamana direnip günümüze ulaşan klasiklere dokunmak, haftanın yorgunluğunu unutturacak bir mola sunuyor. Bu pazar da sizi haftanın telaşından biraz olsun uzaklaştıracak, son haftalarda en çok okunan 5 kurguyu derledik.

Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum / Baek Sehee

‘Tteokbokki’, Kore mutfağında popüler bir yemeğinin adı. Bu pirinç keki, genellikle duygusal bir rahatlama, keyif ve konfor anlamına geliyor. ‘Tteokbokki yemek’ belki de, yaşamın acılarına rağmen ufak mutluluklara ulaşmanın güzelliklerini simgeliyor. 

Son zamanların en çok okunan kitaplarından ‘Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum’, Güney Koreli yazar Baek Sehee'nin bir psikiyatristle 12 hafta boyunca gerçekleştirdiği seansların transkriptlerinden oluşuyor. Yazar, her seansın ardından kişisel düşüncelerini satırlara dökerken, okuyucuyu da dahil ettiği bu terapi süreci; iyileşme sürecinin karmaşıklığını ve bireysel deneyimlerin önemini gözler önüne seriyor.

Çiçeklenmeler / Melisa Kesmez

‘Bazen Bahar’ ve ‘Nohut Oda’ kitaplarıyla sevdiğimiz Melisa Kesmez’in beşinci öykü kitabı 'Çiçeklenmeler', hayatını başkalarının gölgesinde geçirmiş bir kadının, kendi yolunu keşfetme çabasını anlatıyor.

Başkahraman Türkan, kocasının ölümünün ardından, uzun yıllar boyunca bastırdığı duygularıyla yüzleşerek kendi kimliğini bir karavan yolculuğuyla yeniden inşa etmeye başlıyor. 

Roman, yas sürecinin kişisel bir dönüşümle nasıl iç içe geçebileceğini gösterirken; okuyuculara da keder, sevgi, yas gibi deneyimleri keşfettiriyor.

MANIAC / Benjamín Labatut

MANIAC, Macar-Amerikan matematikçi John von Neumann’ın biyografisi ancak yalnızca bir biyografi değil.

John von Neumann, gençliğinde Almanya’da matematiğin temellerini araştırdıktan sonra ABD’ye göç ederek burada yapay zekâ ve dijital hayatın öncülerinden oldu. Dünyanın ilk programlanabilir bilgisayarı MANIAC'ı tasarladı. Ancak atom bombalarının geliştirilmesinde de rol oynadı.

Benjamín Labatut’un MANIAC kitabı, von Neumann’ı merkeze alarak bilimin insanlığı nasıl yok oluşun eşiğine getirdiğini çarpıcı biçimde anlatıyor.

Yanılsamalar Şehri / Ursula K. Le Guin

Çağımızın en büyük yazarlarından Ursula K. Le Guin’in 1967 yılında yazdığı bu kitap, ‘Hainli Döngüsü’ evreninde geçen ve insan doğası, gerçeklik, hafıza ve iktidar temalarını işleyen bir bilim kurgu romanı. Hikâye, hafızasını yitirmiş, sarı gözlü bir yabancının, kimliğini ve geçmişini keşfetme yolculuğunu anlatıyor. Bu yolculuk, onu Dünya'nın karanlık güçleri olan Shingler’in egemenliğine ve yanılsamalarla örülü bir gerçekliğe götürüyor.

Bilim kurgu edebiyatının bu önemli eseri, Çiğdem Erkal Yeşilbademli çevirisiyle raflarda yeniden yerini aldı.

Muhteşem Zaferler / Ferdia Lennon

Booker ödüllü yazar Douglas Stuart’ın “İlk sayfadan itibaren beni kendine çekti” sözleriyle anlattığı roman, M.Ö. 412 yılında, Peloponez Savaşı sırasında Sicilya’nın Siraküza kentinde geçiyor. 

Siraküzalılar, Atina ordusunu mağlup ettikten sonra hayatta kalan Atinalı askerleri taş ocaklarında esir alıyorlar. İki yerel çömlekçi ise bu esirlerle birlikte Euripides’in ‘Medea’ adlı tragedyasını sahnelemeye karar veriyor. 

Roman, savaşın yıkıcılığına rağmen sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünü vurgularken esaret altındaki yaşamda, tiyatro aracılığıyla özgürlük ve insanlığı yeniden tanımlıyor.

Eylül Naz Baklacı

Morning Bundle ve dijital içerik editörü. Kültür sanat, popüler kültür ve eğlence konularında yazıyor.