Hafta içinin hızlı gündemi ve yoğunluğundan uzaklaştığımız hafta sonları, zamanın biraz yavaşladığı ve düşüncelerin derinleştiği kısa bir aralık sunuyor. Bu kısa duraklarda iyi bir kitap, yalnızca bir oyalanma değil; bir yolculuğun ve bir arayışın başlangıcı olabilir. Bu yazıda, hafta sonuna anlam katacak ve zihni uyandıracak; kurgudan felsefe ve psikolojiye altı kitaba yer verdik.
Sekiz öykünün bulunduğu bu kitap, Vuslat Çamkerten’in ikinci öykü kitabı. Karakterlerin sancılarını, arayışlarını ve özellikle adalet arzusunu ele alan bu sekiz kadın öyküsü, Çamkerten’in çizimleriyle zenginleşiyor ve okuru; anılarını karıştırmaya, yıkmaya, yaratmaya ve yeniden okumaya davet ediyor.
Şilili yazar Alejandro Zambra’nın bu romanı, edebiyatın, özellikle şiirin, bireysel ve toplumsal yaşamla nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Roman, Gonzalo ve Carla'nın gençlik aşkıyla başlıyor; yıllar sonra yolları tekrar kesiştiğinde, Carla'nın oğlu Vicente de hikâyeye dahil oluyor. Zambra, romanında Şili’de Pinochet döneminin toplum üzerindeki etkilerine değinirken yas, aile ve tabi ki şiirden bir güzelleme yaratıyor.
Bir kadın gördüğü rüyalar üzerine et yememeye karar verir, bu kararı etrafındakilere ne kadar zarar verebilir?
2024 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Güney Koreli yazar Han Kang, Vejetaryen romanında et yememeye karar veren bir kadın üzerinden toplumsal normlar, doğa-insan ilişkisi ve patriyarkaya keskin bir eleştiri sunuyor. Tüm kuralları reddeden bir kadının toplumla olan çatışmasının sınırlarını zorlayan Kang, okuyucuyu bildiği tüm kavramları sorgulamaya yöneltiyor.
Sevgiye dair yazılmış çok eser var; ama Fromm’un yaklaşımı hâlâ benzersiz. Erich Fromm’un klasik eseri "Sevme Sanatı", sevginin kendisine; sevmeye ve sevilmeye dair felsefi bir yolculuk sunuyor. Fromm, sevginin bir yetenek ve emek isteyen bir sanat olduğunu savunurken sevginin farklı biçimleri, modern toplumla ilişkisi, bireysel gelişme için bir dönüşüm süreci olması gibi noktaları işliyor.
Psikolog Leslie Becker-Phelps'in bu kitabı ilişkilerde sıkça karşılaşılan güvensizlik, kıskançlık ve aşırı sahiplenme gibi duyguların kökenini anlamaya ve bu duygularla başa çıkmaya yönelik bir rehberlik sunuyor. Kitap, farkındalık teknikleri ve bilimsel araştırmalar ışığında, okuyucuların olumsuz düşüncelerini olumlu tepkilere dönüştürmesini sağlıyor. Eğer ilişkilerinizde sürekli bir güvensizlik hissi yaşıyor, sevilmeye değer olmadığınızı düşünüyor veya partnerinize karşı aşırı sahiplenici davranışlar sergiliyorsanız, bu kitap size içsel farkındalık kazandırarak, duygusal dengeyi sağlamanıza yardımcı olabilir.
“Unutma hiçlik midir? Hayır. Hiçlik şekilsizdir; unutma ise daireseldir.”
Özellikle, imgelere ve medya kültürüne dair analiz ve eleştiriler suran ‘Görme Biçimleri’ kitabıyla tanıdığımız Berger, kızı Katya Berger'le kaleme aldığı Uykuya Yatmak’ta hafızayı ve unutmayı tartışıyor.
Kitap, baba-kız arasında geçen felsefi bir sohbet etrafında şekillenirken, unutmanın sadece bir kayıp değil, aynı zamanda bir koruma ve yeniden yaratım biçimi olduğunu öne sürülüyor. 72 sayfalık bu eser, hem görsel sanatlara hem de felsefi düşünceye ilgi duyan okuyucular için birebir.
Morning Bundle ve dijital içerik editörü. Kültür sanat, popüler kültür ve eğlence konularında yazıyor.
Hepimiz sosyal varlıklarız ve başkalarıyla etkileşimde olma ihtiyacı duyuyoruz. Duygusal ve sosyal yakınlıklar kurmak için de birbirimizle hikâyelerimizi paylaşıyoruz. Bu yolla kendimizi ...
“Bir lisan, bir insan. İki lisan, iki insan” söylemini duymuşsunuzdur. Peki, bu söyleme hiç şu açıdan baktınız mı? Öğrendiğiniz her yeni bir dil, sizi yepyeni ...