Furkan Yücel
27 Ekim 2024
Yeni nesil, eski nesile göre geç mi olgunlaşıyor?

Cevap tabii ki sizin de aklınıza geldiği gibi basit: Evet, çünkü yetişkin olmak artık çok zor. 

Kopenhag Üniversitesi'nde kriminolog olan yazar Keith Hayward’ın, “How Our Culture Killed Adulthood” kitabında bahsettiği bir araştırma var. Zengin ülkelerde, 30 yaşına gelindiğinde yetişkinliğin geleneksel belirtilerine ulaşan insanların oranında dramatik bir düşüş yaşanmış. Bu belirtiler ise şöyle sıralanmış: Evden ayrılmak, maddi olarak bağımsız olmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak. 

Hayward, kitabında öğretim görevlisi olduğu yıllara dayanan bir anektod da vermiş. 20’li yaşlarındaki bir öğrencisinin okula tulumla geldiğini gören Hayward, çocuğa “Böyle bir giysinin çocuksu çağrışımları konusunda endişe duymuyor musun? diye sormuş. Çocuk da “Hayır, zaten bir çocuk gibi muamele görmek istiyorum. Yetişkin olmak çok zor” diye cevaplamış.

Pew Research’ün 2021'de yaptığı bir araştırmada 18-34 yaşındaki Türk gençlerinin %56’sı ayrı bir evde yaşamak yerine ebeveynleriyle yaşamayı tercih ediyormuş. Bunun asıl sebebi olarak tabii ki Türkiye’nin sosyo-ekonomik koşullarını gösterebiliriz. Fakat fazlası da var. 

Her Gün Biraz Daha Mutlu Olmaya Çalışırken Delirmek

Gallup adında bir araştırma şirketi her yıl dünyadaki negatif duyguların artışını ve düşüşünü gösteren bir endeks raporu yayınlıyor. Gallup’un yayınladığı son raporlarda ise dünyada stres, üzüntü ve öfke gibi olumsuz duygular 2011 yılından beri düzenli olarak artış gösteriyor. 

Dünya kasvetli olduğunda, dikkatimizi dağıtacak, bizi çocuklar gibi şen yapacak şeylerin cazibesi de daha güçlü oluyor. 2011 yılından bu yana hem milenyum kuşağı hem de Z kuşağı yetişkin olmanın o kadar da kolay olmadığını böylelikle keşfetti. Önceki neslin zahmetsizce ev ve araba alabildiği, evlenip çocuk yapabildiği gerçeği yeni nesil için ulaşılmaz ve pahalı görünen bir zahmete dönüşmüş vaziyette. Kaybedeceğini bildiği bir oyunu oynamayı kim ister ki zaten?

Stresin ve mutsuzluğun had safhada olduğu günümüzde ise popüler kültür ürünleri de “rafine edilmiş mutluluk” pompalayan bir makineye dönüştü. Gerçeklikten uzak yalnızca “iyi-hisset” adı verilen filmler, sürekli pozitif düşünmemiz gerektiğini öne süren kişisel gelişim kitapları, her gün mutlu olmanın yollarını bize öğretmeye çalışan sosyal medya ünlüleri… Zorluklarla nasıl başa çıkacağımızı unutuyoruz. Zorluklarla başa çıkmak için, zorlukların aksi yönüne doğru koşmamız gerektiği birçok insan için doğru bir çözüme dönüşmüş vaziyette. Fakat negatif duygularla başa çıkabilmeyi öğrenmek, olgunlaşmayı da beraberinde getiriyor.

Viral Olmak Varken, Yetişkin Olmayı Kim İster

Keith Hayward, yetişkin çocukların sayısında artış olmasını popüler kültürün insanları çocuklaştırmasına bağlıyor: “Modern sinema; süper kahramanların, özel gücü olan fantastik karakterlerin olduğu bir dünyaya dönüşmüş ve sinemaya gitmek oyuncak dükkanına gitmek gibi hissettiriyor. Birçok reklam; nostalji duygusu ve çocuk gibi davranan ünlüler üzerinden çocukçuluğu normalleştiriyor.”

Hayward’ın bu tespitine bakıp “Bu kötü bir şey mi?” diye sorabiliriz tabii ama yanlış da sayılmaz. Bu geç olgunlaşmaya küreselleşen dünyada sosyal medyanın etkisi de gösterilebilir mesela. Sosyal medyada yaş fark etmeksizin çocukça yapılan davranışlar potansiyel bir “viral olabilecek içerik” haline geldi. Bu da çocukçulluğu sürdürülebilir bir noktaya getiriyor. 80’li 90’lı yıllarda doğmuş Y kuşağı, 20’li yaşlarında tabii ki saçma şeyler yapmayı severdi ama bunları paylaşacak bir ortamı olmadığı için yalnızca kendi çevresi içerisinde kaldı ve bitti. 

Yeni neslin geç olgunlaşması tabii ki kızılacak veya onların yüzüne vurulacak bir şey değil. Burada da tüm bir nesli kalıplara sokup “hepsi” böyledir de demiyoruz. Ekonomik koşullar sebebiyle sosyalleşmenin, bir deneyim yaşamanın giderek imkansızlaştığı günümüzde yeni neslin kendini, görece eski nesil kadar geliştirmesini beklemek biraz abes kaçacaktır. Burada da eski nesil olarak oturup böyle bir dünyaya sebep olduğumuz için şapkamızı önümüze alıp belki de bizim düşünmemiz gerekiyor. 

Yeni nesil çok mu çocuksu? Doğru, çünkü yetişkin olmak çok zor ve pahalı.

Furkan Yücel

Bundle'da içerik üreticisi. Sinema ve çizgi roman geek'i, öykü yazarı ve ara ara sözcüklerin canlı bir organizma olduğuna inanan saf birisidir. Beyaz leblebilerden ise nefret eder.