Borcunuzu enflasyona ezdirmeden alabilmeniz mümkün mü?
Orkun Kumkumoğlu
5 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki yargı uyuşmazlıkları, sadece Can Atalay dosyası ile sınırlı değil. Can Atalay dosyasında öne çıkan durum ise Yargıtayın, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir ihlal kararını uygulamaması.

Yargıtayın, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı uygulamalarının olduğu başka konular var. Yazımızda bu uyuşmazlık konularından birisi olan “munzam zararda ispat” konusuna değineceğiz.

Enflasyonist ortamda tüm vatandaşlar açısından alacaklı oldukları ilişkilerde borcunu zamanında ödemeyen borçlular sebebiyle alacakları oldukça büyük değer kayıplarına uğradı. Kimi alacaklar ancak bu şekilde tahsil edildiyse bile alacaklının bu konuda hakları var mıdır? Bu haklar nelerdir? Bu konuda yüksek mahkemelerin görüşleri neler?

Anayasa Mahkemesine göre para temettü getiren bir meta olduğu için paranın zamanında ödenmemesi durumunda zaten zarar oluşmuş oluyor. Bunun için ek başka olayların ispatlanmasına gerek olmayıp, borçlunun kendi kusuru ile zamanında borcunu ödememesi ve paranın değerini kaybederek tahsil edilmesi ek zararın ispatı bakımından yeterli.

Anayasa Mahkemesi tarafından yıllardı hükmedilen istikrarlı kararlar Yargıtay uygulamaları bakımından önemli bir dönüm noktası olsa da bir yargı birliğinden söz etmek mümkün değil.

Bu uygulamaların yoğunlaşmasıyla birlikte, Anayasa Mahkemesinin belirlediği kriterler, bazı Yargıtay kararlarında uygulanırken bazı güncel ve önemli kararlarda Anayasa Mahkemesinin uygulamasından farklı kararlar tesis edildi. Bu durum iki farklı uygulamaya yol açıyor.

Yakın tarihli bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında yine Anayasa Mahkemesi kararlarının aksine bir biçimde “...olayısıyla ekonomik şartlar sebebiyle ortaya çıkan yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanma, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma gibi olumsuzluklar, bir karine olarak kabul edilip davacıyı, kendi somut durumuna özgü vakalarla oluştuğu iddia olunan zararı ispat yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi davacıya bu yönde herhangi bir ispat kolaylığı da sağlamaz.” ifadelerine yer verildi.

Sonuç olarak, aşkın zarar konusunda yargı yoluna başvuran kişiler, özellikle Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtayda aleyhlerine çıkabilecek kararlara karşı hazırlıklı olmalı.

Yine de siz Can Atalay olmadığınız için Anayasa Mahkemesi nezdinde bile olsa kazanacağınız bir davada aşkın zarar alacağınızı geç de olsa tahsil edebilirsiniz gibi duruyor.