Özellikle son dönem Türkiye'sinde yaşamanın bir parçası, maalesef dolandırıcılık tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktır. Türkiye genelinde savcılıkların başa çıkmakta zorlandığı başlıca dosya yoğunluğunu dolandırıcılık dosyaları oluşturmaktadır.

Özellikle internet üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemleri, birçok kişinin başını ağrıtıyor. Her gün yeni yöntemler ve taktikler geliştiren dolandırıcılar kimi zaman ucuz araç kiralama hizmeti satarmış gibi davranıyor, kimi zamansa devlet tarafından cezai işlem uygulayan bir mesajın tebliğini ileterek karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, dolandırıcılığa karşı uyanık olmak, korunma yollarını ve mağdur olduktan sonra yapılması gerekenleri bilmek büyük önem taşıyor.

İnternet dolandırıcılığı genellikle dolandırıcı web siteleri ve sosyal medya mesajları yoluyla gerçekleştiriliyor. Bu dolandırıcılık türünde genellikle yabancı uyruklu kişilerin adına kayıtlı telefon numaraları kullanılırken, paraların gönderildiği hesaplar da tespit edilebilen yegane şüpheliye gönderiliyor. 

Genellikle hesabını belli bir ücret karşılığı kullandıran kişiler bu durumun ağır sonuçlarından haberdar olmuyorlar. Zira, hesabını kullandıran kişilerin dolandırılan her kişi bakımından ayrı ayrı cezalandırıldıkları düşünüldüğünde, olağanüstü cezalarla karşı karşıya kalan birçok kişi aslında içinde döndüğü çarkın ufak bir dişlisi konumundalar. Çarkın büyük parçaları ise genellikle yakalanmadan faaliyetlerine devam ediyorlar.

Dolandırıcılar genellikle kişisel bilgilerinizi, banka hesap bilgilerinizi veya kredi kartı bilgilerinizi almak için çeşitli taktikler kullanır. Bu tür dolandırıcılıklara karşı korunmanın en iyi yolu, bilgilerinizi paylaşmamak ve güvenilir olmayan web sitelerinden, tanımadığınız telefon numaralarından veya e-postalardan gelen bağlantılara tıklamamaktır. Bunu yapmak sizi birçok dolandırıcılık faaliyetinden korur. Kurumsal bir telefon numarasının kime ait olduğunu kesin olarak bilmediğiniz takdirde, bilgilerinizi bu numaradaki kişiyle paylaşmamanız gerekir.

Dolandırıldığınızı fark ettiğinizde, hemen aksiyon almanız elzemdir. İlk adım, dolandırıldığınızı düşündüğünüz işlemi bankanıza bildirmektir. Ardından en yakın savcılık veya karakola başvurmanız gerekir. Ne var ki yoğunluk sebebiyle kimi zaman poliste işlerin aksadığı ya da insanların işlemlerini yapmak için savcılığa yönlendirdikleri görülmektedir.

Yaşadığınız mağduriyet için savcılığa verilecek basit bir dilekçe ile başvuru yapılması sonucunda, savcılık en azından hesap sahibinin kimliğini, iletişime geçilen telefon numarasının kime ait olduğunu, para gönderilen hesaptan çekim yapılıp yapılmadığını, para çekildi ise bu parayı kimin çektiğini tespit edebilmektedir. 

Çoğu zaman yapılan bu tespitler sonucunda hesabını kullandıran ya da tespit edilen kişiler, uğranılan zararı ödeyerek etkin pişmanlıktan faydalanabilir. Bu durum en azından uğranılan zararın geri alınabilmesi için en etkili yol. Çünkü sanıkların kovuşturma aşamasında yarı oranda, soruşturma aşamasında ise 2/3 oranında indirim alabilmesinin yegane yolu zararın giderilmesi. Sanığın bu indirimi alabilmesi için mağdurun rızası da gerekmiyor.
Dolandırıcılık suçunun mağdurları, genellikle maddi olarak zor durumda olan kişiler tarafından gerçekleştirilen eylemler sonucunda hem maddi hem de manevi zarara uğrarlar. Bu tür durumlarda, cezai yaptırımların ciddiyeti nedeniyle, sanıkların ailelerinden veya gelecekte elde edebilecekleri beklenmedik gelirler, miras gibi kaynaklardan zararın tazmini mümkün olabilmektedir.

Sonuç olarak, dolandırıcılık tehlikesi ne yazık ki gelecekte daha da tehlikeli hale gelecek. Ancak, bilinçli ve uyanık olursanız, bu tür tehlikelere karşı kendinizi koruyabilir; doğru zamanda doğru başvuruları yaparak kaybettiğiniz bedeli geri alabilirsiniz. Unutmayın, güvenliğiniz sizin elinizde!