Ohio Üniversitesi'nden 2021 yılında sosyal hizmet alanında yüksek lisans derecesi ile mezun olan Jenny Flora Wells, 400 işe başvurdu. Bu başvurulardan yalnızca üçü için mülakata çağrıldı. Kulağa ne kadar tanıdık geliyor, değil mi?
Wells, “Bana, Sosyal Hizmetler derecesinin altın bir bilet olduğu ve mutlaka iş bulacağım söylendi. Kitapta ne yazıyorsa hepsini yaptım, 4.0 not ortalamasına sahiptim, kariyer hizmetleriyle çalıştım ve özgeçmişimi dört defa kontrol ettim. Her şeyi doğru yaptım ama yine de iş bulamadım,” diyor.
Wells, iş arama sürecinde travma yaşayan diğer yeni mezunlara yardımcı olduğunu ve genç nesillerin her zamankinden daha çok çalıştığını, ancak kimsenin onlara iş vermediği için emeklerinin karşılığını alamadıklarını gördüğünü belirtiyor.
Wells’in kişisel olarak yaşadığı ve profesyonel olarak da tanık olduğu; mezunların acımasız iş piyasası karşısında kafalarının karışması ve zihinsel olarak tükenmeleri durumu, iş gücü analistleri ve akademisyenler tarafından da doğrulanıyor.
Lightcast iş gücü analitik firmasında kıdemli ekonomist ve araştırma müdürü Rachel Sederberg, “Şu anda iş gücü piyasasında bir tür ayrışma yaşıyoruz. Doldurulması gereken pozisyonlar genellikle lisans derecesinden daha az eğitime sahip olanlara yönelik,” diyor.
“Bunu hem öğrencilerden duyuyoruz hem de iş gücü piyasası verilerinde görüyoruz,” diyen Sederberg, Stonehill College'da ekonomi dersi de veriyor ve öğrencilerin yaşadığı hayal kırıklığını birebir gözlemlediğini ekliyor.
Örneğin, Lightcast’in verileri, Ocak-Mayıs 2023 ile Ocak-Mayıs 2024 arasında, iki yıldan az deneyime sahip lisans mezunları için açılan iş ilanlarında talep edilen en iyi meslekler, endüstriler ve beceriler açısından çok az fark olduğunu gösteriyor. Ancak, bu dönemde 2024 yılı için 2023 yılına göre 148 bin 500 daha az iş ilanı açıldı.
“Diploma gerektirmeyen işler için yeterince çalışanımız yok ve iş bulma konusunda iyi bir deneyim yaşıyorlar,” diyen Sederberg ticaret, perakende, konaklama ve eğlence sektörlerinde güçlü bir talep olduğunu belirtiyor.
Kariyer hizmetleri direktörü Cindy Meis, iş gücü piyasasını parçalanmış ve dengesiz olarak tanımlıyor. Mezunların işverenlerle bağlantı kurmasına yardımcı olmak için kullanılan platformlarda rekor sayıda iş ilanı bulunmasına rağmen bu sayıların tüm hikayeyi anlatmadığını söylüyor.
Meis, “Adayların istek ve ihtiyaçları ile mevcut işler her zaman örtüşmüyor. İhtiyaçlarla yetenek havuzu arasında bir uyumsuzluk var,” diyor. Bu durum, bazı işlerin başvuru yağmuruna tutulmasına neden olurken diğer başvurular boş kalıyor.
Türkiye, genç işsizliğinde yine OECD ve Avrupa Birliği bölgesinin üstünde yer aldı. 15-24 yaş grubunu kapsayan nüfusta işsizlik yüzde 17 civarlarında.
Bu durumun temel nedenlerinden biri ise iş piyasasında yaygın olan ve kimi zaman absürtlüğü ile gündeme gelen talepler ve deneyim şartı. Cumhuriyet’ten Ece Piroğlu’na konuşan öğretmen Hande Akyol (24), ‘’Özel okullar, işe almak için genel olarak 5 yıl tecrübe istiyorlar. Takdir edersiniz ki çalışmaya başlamadan tecrübe edinmek imkansız.’’ diyor.
Bir diğer sorun ise nepotizm. Dumlupınar Üniversitesi Siyaset Bilim ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra yabancı dil eğitimi için Malta’ya giden ve yeniden Türkiye’ye dönen Mert Çelikoğlu (26), birçok alanda 'adam kayırmanın' olduğunu ve uzun süredir iş bulamadığını ifade ediyor.
Özellikle yeni mezunlar için pandemi sonrası derinleşen işgücü piyasasındaki kriz ülkelere göre değişiklik gösterse de bu küresel bir trend ve bu sorunun çözümü aynı şekilde küresel bir yaklaşımı gerektiriyor.
Son yıllarda Amerika ve Kanada’da yapılan çeşitli araştırmalar, tedavi sürecini yürüten kadın doktor olduğunda hastalarda daha az ölüm riski taşıdığını ve kısa va...
Ağustos ayı verileri geçtiğimiz hafta art arda açıklandı. TCMB’nin yayınladığı 3. Enflasyon Raporu, TÜİK’in açıkladığı enflasyon, işsizlik ve sanayi üretimi ...