Pazarlama dünyasında bazı kampanyalar vardır, ilk bakışta küçük bir hamle gibi görünür ama arkasında büyük bir sezgi çalışır. Son zamanlarda radarımıza takılan işler tam da bu türden. Kutunun üzerine yazılan bir isim, tabelaya eklenen tek bir harf ya da yan yana yapılan bir başvuru önerisi… Hepsi, tüketiciyi yalnızca hedef kitle değil; hissedilen bir bağ olarak gören markaların işi. Brand Planet rehberliğinde, bu kez stratejinin insana değdiği o ince çizgiyi keşfe çıktık.

Coca-Cola Türkiye’deki kutularına yeniden birey isimlerini taşıyor. Bir dönem üretici emeğini öne çıkaran marka, şimdi yeniden tüketiciye yöneliyor. Bu dönüş hem nostaljik bir “geri geliş” hem de  Z kuşağının tanınma ve ait olma ihtiyacına stratejik bir yanıt. Marka artık açıklama yapmıyor, temas kuruyor. Kutulardaki isimler sadece kişiselleştirme değil ayrıca güvenin ardından gelen yakınlaşma adımı.

Türkiye pazarına giren The Ordinary, pazarlama değil içerik odaklı iletişimiyle öne çıkıyor. Şeffaf formüller, abartısız dil ve “Choose Your Price” gibi alternatif modellerle kullanıcıya kontrol alanı sunuyor. Marka, bilgilendirici dijital platformları ile sadece ürün değil, içerik okuryazarlığı da yayıyor. Bu yaklaşım Türkiye gibi görselliğin baskın olduğu pazarlarda alışkanlıkları zorlayabilir  ama tam da bu yüzden dönüştürücü olduğunu unutmamak gerekiyor.

Google, 10 yıl sonra ikonik “G” logosunda dönüşüme gitti. Renk geçişleriyle akışkanlığı ve sistemler arası entegrasyonu simgeleyen bu değişiklik, estetik ve stratejik bir hamle. Sabit fonksiyonlar yerine sezgisel deneyimlere geçiş, markanın artık bir arama motoru değil, bir yaşam ekosistemi olduğunu da vurguluyor. Logo, bilgiyle birlikte akan bir kullanıcı deneyiminin görsel karşılığına dönüşüyor.

Hollanda merkezli Kruidvat, gençlere yönelik “En İyi Arkadaşınla Başvur” kampanyasıyla işe alımı yeniden tanımlıyor. Gençler arkadaşlarıyla birlikte başvuru yapabiliyor, esnek vardiyalarla aynı yerde çalışabiliyorlar. WhatsApp üzerinden başvuru, hızlı geri dönüş ve tek sayfalık sözleşme gibi kolaylaştırıcı adımlarla sistem sezgisel hâle getiriliyor. Kruidvat, gençlerin sadece bir iş değil, aynı zamanda anlam arayışında olduğunu da fark etmiş görünüyor.

Fransa’nın Firminy kasabasında McDonald’s’ın karşısına açılan Burger King şubesi, tabelasına yalnızca “Mmmmh Burger King” yazdı. “Hackdonald’s” adı verilen bu kampanya, McDonald’s’ın ikonik “M” harfini iştah çağrışımıyla dönüştürdü. Bu, Burger King’in uzun süredir sürdürdüğü “zeki ikinci oyuncu” konumlandırmasının eğlenceli ama keskin bir örneği. Marka, rakibine saldırmadan onun alanını yaratıcı şekilde dönüştürüyor.