Eylül ayında Serenay Sarıkaya ve menajeri Ayşe Barım, sosyal medyada hızla yayılan spekülasyonlarla gündeme geldi. TV100 yazarı Fuat Uğur’un, bir kadın menajerin “ünlü bir eşcinsel erkek sanatçının iş insanı sevgilisinden 5 milyon dolar aldığı” ve bir kadın oyuncuyla göstermelik bir ilişki yaratıldığı yönündeki iddiası, dikkatlerin Serenay Sarıkaya ve Ayşe Barım’a çevrilmesine neden oldu.
ID İletişim ve Ayşe Barım bu iddiaları “planlı ve ahlak dışı” olarak nitelendirerek yargı yoluna başvurdu. Ancak bu kriz, yalnızca bir dedikodu olmaktan öteye geçerek sektördeki güç dinamiklerini, medya etiğini ve toplumsal cinsiyet tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Sosyal medya, spekülasyonların kontrolsüz bir şekilde yayılmasına zemin hazırladı. Serenay Sarıkaya’nın popülerliği ve medyanın ilgi çekme arayışı, olayların hızla büyümesine yol açtı.
Ayşe Barım ve ID İletişim’in sektördeki gücü, bu tür iddiaların ciddi bir meseleye dönüşmesini sağladı. Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle’nin menajerlik sektöründeki tekel iddialarını soruşturduklarını açıklaması, krizle birlikte daha geniş bir ekonomik ve hukuki sorunu gündeme getirdi.
Hazal Kaya’nın eleştirisi, başarılı kadınların sürekli olarak itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını vurguladı. Kaya, bu tür saldırıların yalnızca kadınları hedef almasını toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir göstergesi olarak değerlendirdi.
Ezgi Mola, Sinem Kobal, Burcu Biricik ve Metin Akdülger gibi birçok isim, Serenay Sarıkaya’ya destek vererek sektördeki dayanışmayı güçlendirdi. Bu destek, olayın yalnızca bireysel bir mesele olmadığını, sektör içi ilişkileri de etkilediğini gösterdi.
Burcu Biricik’in, “magazin dünyasının sektörel sorunları önemsizleştirdiğine” dair yorumu, iddiaların yalnızca bir skandal olmadığını, sektörün daha ciddi meselelerini tartışmaya açtığını vurguladı.
Serenay Sarıkaya ve Ayşe Barım, bu süreçte yalnızca bireysel bir mücadele vermekle kalmadı, aynı zamanda sektördeki yapısal sorunların ve toplumsal önyargıların tartışılmasına vesile oldu.
Bu kriz, Türkiye’de magazin ve eğlence dünyasının işleyişine dair daha ciddi bir değerlendirme yapılması gerektiğini gösteriyor. Kadınlara yönelik önyargılardan medya etiğine, sektörün yapısal sorunlarından bireysel hakların korunmasına kadar pek çok konuyu gündeme taşıyan bu olay, medya ve toplumun kendi sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi için bir fırsat sunuyor.
İtalyan mutfağı sunan Britanya merkezli restoran zinciri Prezzo, İngiltere’de 2.000’den fazla kişiye dışarıda yemek yerken ne kadar rahat hissettiklerini sordu. Anket sonucunda, Z kuşağını...
Japonya'da çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren bağımsız hareket etmeyi öğreniyor. Altı yaşındaki çocukların metroya tek başlarına binip okula gitmeleri, Ja...