Yapay Zeka Merkeziyeti
Kutluhan Külekci
24 Haziran 2024

İnternetin tüm dünyaya yayılması, sosyal medya, bilgiye erişim sürelerinin akıl almaz derece kısalması derken iletişim/internet/bilişim çağı bizi Post-Modern olarak isimlendirdiğimiz bir döneme götürdü. Tüm bunlar olurken geleneksel medya sektörü küçüldü ve global ticaret devleri eski günlerini arar oldu. Ya internetin önemini ve yapabileceklerini anlayamadılar ya da yatırımlarını yanlış projelere yaptılar; öyle ya da böyle 2000-2010 arasında hayatımıza yeni zenginler, yeni milyar dolarlık şirketler ve aslında yeni karar vericiler girmiş oldu.

İlkokul arkadaşlarınızı bulduğunuz Facebook büyüyerek Meta’ya kitap kargolayan o küçük şirket global ticaretin en önemli oyuncusu Amazon’a dönüştü. Peki önümüzdeki dönem yapay zeka girişimcilerinden yeni zenginler, global piyasalara yön veren şirketler görmemiz mümkün mü?

“Garajımda otururken çok güçlü bir yapay zeka aracı kodladım” cümlesini duymak pek mümkün olacak gibi gözükmüyor. Nvidia’nın sadece yapay zeka araçlarını düşünerek ürettiği Hopper ve Blackwell çiplerinin satış fiyatlarını ve satın almak için şimdiden sıraya girmiş devasa şirketleri düşünecek olursak; bir girişimcinin fark yaratacağı alanın yapay zekanın teknik kapasitesi olması oldukça zor gözüküyor. Bu noktada yapay zeka araçlarının kullanıldıkça daha çok veri biriktirdiğini ve gelişiminin hızlandığını unutmamakta fayda var.

Her yerde ve her zaman: ChatGPT

Hala daha fark yaratılabilecek alanlar elbette mevcut; kullanıcının ihtiyacının doğru anlamak, sorunu doğru yoldan çözmek, doğru arayüzü bulabilmek gibi birçok alan yeni girişimcileri, yeni büyük şirketleri karşımıza çıkaracaktır. İşte tam bu noktada internet dönüşümüyle, yapay zeka değişiminin neden farklı olduğunu bulabiliyoruz; hangi fikri bulursanız bulun, uygulamaya geçirmek için önünüzdeki en mantıklı seçenek ChatGPT’den yararlanmak oluyor.

OpenAI ve ChatGPT tabanlı üretim ise “Post-Modern Dönem Merkeziyeti” diyebileceğimiz, birbirinden bağımsız ama bir tarafın varlığına tamamen bağımlı hale gelmiş yapılardan oluşan bir ekosistem doğmasına neden oluyor. İnternet çağı başladıktan sonra sırayla birçok rakip girişimin kurulduğunu, birbirleriyle yarıştıklarını, kazananları ve kaybedenleri görmüştük ancak bu dönemde ne olursa olsun OpenAI ve üzerine konuşacağımız birkaç dev şirketin gücünü göreceğiz. Bu da daha önce hiç görmediğimiz seviyede bir tekelleşmenin başlangıcı olabileceği gibi bu kadar kritik bir alanda yaşanacak tekelleşmenin tehlikesini anlayabilmek de oldukça zor.

Eğer hayali bir evren yaratıp 90’lara dönersek ve bu evrende tüm internet hatlarının tek bir şirkete ait olduğunu ve bu özel şirketle çalışmadan hiçbir web 
sitesi kurulamadığını hayal edin. İnternet aracılığıyla yapılan tüm işlemlerin; kurum için çok önemli bir mail atılmasından, arkadaşınıza gönderdiğiniz sticker’a kadar her şeyin tek bir şirketin elinden geçtiğini hayal edin... İşte OpenAI önümüzdeki birkaç sene içinde bu güce erişme şansına sahip olabilir. Zaten tam olarak bu yüzden Türkçe anlamı “Her şey” olan omni kelimesini yeni sürümü isimlendirmek için kullandılar. ChatGPT 4omni, her şey için ChatGPT.

OpenAI’ı “durdurabilecek” şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor ki biri Nvidia, bambaşka bir tekelleşme vakası. Öncelikle iki şirketinde içinde bulundukları rekabette farkı çok ciddi oranda açtığını ve direkt olarak sağlanan somut faydayla bu kadar güçlendiklerini hatırlamakta fayda var. Bu noktada kapitalizmin temel dinamiklerinin, teknolojiden doğan sektörlerle uyuşmadığını görüyoruz. Serbest rekabetin getirdiği daha iyi olma zorundalığı; sürekli olarak kullanıcıya en iyiyi en ucuza alma şansı yaratmalıyken yapay zeka alanında ilk güçlenen tarafın ezici bir fark yaratmasına ve doğal olarak rekabetin şimdilik yeterli düzeye gelememesine neden oldu.

OpenAI’ın ticari olarak oldukça başarılı bir plan ortaya koyduğu aşikar. Birçok farklı sektör, milyonlarca farklı insan tarafından sürekli olarak eğitilmeye devam eden ChatGPT kiminle rekabet edecek? Şahsen en büyük adayım her zaman; teknoloji üzerinden değer ürütme, ekosistem yaratma, mevcut ekosistemi optimuma ulaştırma konusunda dünyanın en başarılı şirketi diyebileceğimiz ama aynı zamanda elindeki güç ile yeni bir ürün veya hizmet yaratma konusunda hiç başarılı olamamış Google.

Chatgpt 4o tanıtımından tam iki gün sonra bir etkinlikle karşımıza çıkan Google, Gemini’ın yeni özelliklerini anlattı. Google konferasından tam iki gün önce yeni sürümü gösteren OpenAI ilk anda ilgiyi üstüne toplamayı başarsa da yeni vaatleri karşılama konusunda Google daha başarılı bir performans sergiledi. Tabii burada OpenAI’ın seviye olarak çok daha üst düzey denemeler yaptığını unutmamakta fayda var, şu an kimse Gemini, ChatGPT’den daha iyi gibi bir iddiada bulunamaz. İki generalist AI’ın rekabetinde ChatGPT önde ve bu ona çok ciddi avantajlar sağlıyor. Google’ın şu an bu rekabete dahil olabilmesini sağlayan en büyük etken, yirmi yıldan uzun bir süredir sakladığı ve işlediği kullanıcı verileri. Şüphesiz dünyanın en büyük veri bankası konumundalar ve internet kullanıcıları üzerinde çok ciddi kontrol güçleri var. Şimdilik hiç kimse Google’ı bir teknoloji yarışından eleyemez, özellikle de veriyle bu kadar ilişkili bir yarışta. Zaten OpenAI’ın da Google’ı elemeye ihtiyacı olduğunu söylemek zor. Binlerce farklı şirketin farklı oranlarda söz sahibi olması gereken bir sektör zaten halihazırda iki dev tarafından işgal edilmiş durumda.

Rekabetin diğer tarafları olan Meta, Elon Musk ve OpenAI ile oldukça griftli bir ortaklık kurmuş Microsoft. Microsoft; Game Pass’e Call of Duty: Black Ops 6’nın ilk gün geleceğini açıklayarak oyun endüstrisinin gelecek on yıllarını belirleyecek derecede önemli bir hamle yaptı. Qualcomm işbirliğiyle de hardware tarafında Apple’a rekabetin devam ettiğini duyurarak her alanda ne kadar keskin hamleler yaptığını ispatladı. Yani rekabetin en önemli taraflarından biri olacağı kesin, ancak nasıl bir pozisyon alacak ve OpenAI ile ne kadar ortaklaşa hareket edeceği muhtemelen tüm sektörün gidişatını belirleyen sonuçlar doğuracak.

Post-modern dönem teorilerinin ne denli isabetli olduğunu yapay zeka sektöründeki rekabetin şekillenmesiyle anlayacağız. Sektörün gidişatı; karar mercilerini, karar mekanizmalarını ve en sonunda hepimizin hayatını topyekûn etkileyecek. Neler olacağını hep beraber yaşayarak öğreneceğiz.

Kutluhan Külekci

1997 yılında Kocaeli’nde doğan Kutluhan Külekci, Bahçeşehir Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olmuştur. 2019 yılında girdiği iletişim sektöründe profesyonel çalışma hayatına devam etmektedir. Bugüne kadar 2022 Katar Dünya Kupası, 2023 Türkiye Genel Seçimleri, UEFA Şampiyonlar Ligi gibi birçok önemli ve global projede iletişim stratejisti olarak yer almıştır. Toplum Gönüllüleri Vakfı ve AHBAP gibi önemli sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak iletişim çalışmalarına katılan Külekci, Publicis Groupe bünyesinde Müşteri İç görüleri & Strateji alanında çalışmaya devam etmektedir.